Bağdat yıkılırsa geriye ne kalır?
Musahipler muhasiptir artık
Eşhûrü'l Hurum'un bitişini bekler bedevi
Hurucetmek için Ceziretü'l Arab'dan
Aşk-ı mecaza dönüşür fasl-ı mecaz
Aşina cönkleri gazelhanlar okur
Ayetler cinaslıdır ezberden
Farisi konuşulur Arapça tefsir edilir
Rediftir Hacerü'l Esved
Ney ve santurlar dinlemez kânunu
Akarken durulur kanlar durunca bulanır
Şivekârdır Attar'ın otuz kuşu
Bir hüsna perisinin yelesinde
Lat Menat ve Uzza büyür
Mecazlar frengilidir istiâreler Rafızî
Artık her bedevi bir partizandır
Zılgıt çeken Kürt kadınları
Zülüfünden kan sızan bir şehidi susturur
Medeni bültenler yorumlar bedevi cesetleri
Bilmediği bir dilde susar Selahaddin Eyyûbi
Eşkalimiz üryan düşer rahlelere
Yıkılasın Urumili bezzaz mı sandın bizi
Kirvemiz Şeyh Galip'tir imamımız Ali
Seccadeler secdesizdir artık
Aynalar silemez yüzünü
Ebced hesapları susar
Açar esrarını Itrî bir makamda
Çehar-ı yâr-ı güzin
Uzletler biter makamlar yıkılır
Bağdat suskun bir hâşiyedir
Kıraat olunan Cengiznamelerde
Hülagü bir işmarla sınar kalbini
Kara bir nokta bulur göğsünde
Ve ölüm öldürür gözlerini
Tevatür ağar göklere
Kanlara bulanır hırka-i tecrid
Gazneli alnından öpmüştür Firdevsi'nin
Şehname'de gizlenir Zaloğlu Rüstem
Hâfız ayyaştır Dîvan'ında
Elburuz dağlarında bir simurg ağlar
Necef'in gözleri Kûfe'ye bakar
Toplar Kerbela'da Hüseyin'in bedenini bir Ali
Memnûdur Kur'an'ın ayetleri
Süleyman'ın emriyle gelir rüzgar
Ma'reke kan gülüdür orada
Haberler ayartılmış bir yosmadır artık
Namlular kan kusar rotatiflere
Postekiler pusmuş ilm-i simya ölmüştür
Sokakları ezberden tarar çocuklar
Bağdat gözleri bağlanmış bir ankâdır
Kopmuş iki tel saçını alır şehidin
Kendi boynuna asar çocuk
Kânunlar susar aynalar kırılır
Hacerü'l Esved'i öper bir bedevi
Ve artık o bir partizandır