ALİ ŞERİATİ

Ali Şeriati Hüseyniye-i İrşad

Kull. Adı    

:

Şifre 

:  
     

Yeni Üye - Şifremi Unuttum

Modernizm’le Hesaplaşma Çabasında Bir Aydın: Ali Şeriati Portresi / Aydın HIZ
Kendisi Olmayan İnsan
Dünya Görüşü ve İdeoloji
Şia
İran ve İslam
Tüm medyalar için tıklayınız...
Tefsir Dersi

Sesli ve Görüntülü Medya

Ali Şeriati Belgeseli
Belgesel

Tüm Arşivler İçin Tıklayınız...

HİCRET
HACC
Hangi Kur’an / Ali ŞERİATİ
Aşk ve Sevgi... / Dr. Ali ŞERİATİ
Bir Kez Daha Ebu Zer

İSLAM BİLİM DERSLERİ BAŞLIYOR

TARİH :19-03-2009

23.03.2009 tarihinden itibaren İslam Bilim dersleri başlıyor

Dr. Ali Şeriati'nin İslam-Bilim adlı konferanslarından oluşan eserini dersler halinde yayına hazırladık. Site üyelerimiz ve ziyaretçiler burada yayınlanacak dersleri takip edebileceklerdir. Pazartesi ve Perşembe günleri yayınlanacak olan dersleri muntazam takip edip tartışan takipçiler muayyen bir vaktin sonunda bu önemli dersleri bitirmiş olacaklardır.

Derslerin bitiminde takipçiler tarih bilinci, tarih felsefesi, toplumsal tevhid ve toplumsal şirk, ideal insan, toplumbilim, tevhidi dünya görüşü, altyapı ve üstyapı, ideoloji olarak İslam, varoluşçuluk, materyalizm, alinasyon, Marksizm gibi birçok önemli konu hakkında önemli bilgiler edinmiş olacaklardır. Hem derslerin takibi hem de dersler üzerine yapılacak tartışmalarla Doktor'un öğrencileri olarak O'nun fikirlerini tanımış, tartışmış ve belki ümidimiz odur ki ilerilere taşımız olacağız
hgs bakiye yükleme
trafik cezas? ödeme
kredi kart? borç sorgulama
kredi kart? borç sorgulama
yap?kredi kredi kart? borç sorgulama
tl yükleme
hgs yükleme


detay
Tüm haberler

.....................................................

ÜYE OLUN

TARİH :17-03-2006

Siteye üye olun yeniliklerden hemen haberiniz olsun.
hgs bakiye yükleme
trafik cezas? ödeme
kredi kart? borç sorgulama
kredi kart? borç sorgulama
yap?kredi kredi kart? borç sorgulama
tl yükleme


detay
Tüm haberler

.....................................................

TARİH : -- tarihinde tarafından gönderildi...
WEB :
Ülke :
Şehir :



.: Yazarlar :.
Sürekli Devrim: "Direniş Teolojisi"/ Prof.Dr. İlhami GÜLER

Günümüzde bir “direniş teolojisi”ne duyulan ihtiyaç

“Zalimler, nasıl bir çöküşe uğrayacaklarını yakında görecekler” (Kur’an 26/227).


İnsanlığın siyasal örgütlenmesi, erken dönemlerde kabileler halinde, daha sonraları da Şehir devletleri, Derebeylikler, İmparatorluklar ve son olarak da Ulus devletler şeklinde olmuştur. Siyaseti belirleyen ana unsur ise; ırk, dil, din, kültür, coğrafya ve çıkar birlikteliğine dayanan toplulukların yaptığı dost-düşman ayrımıdır. İbrahimi Monoteist dinin son halkası olan İslam’da (Kur’an’da) siyasetin temel belirleyeni olan dost-düşman ayrımı ahlak (adalet- zulüm) temeline dayandırılmıştır: “İyilik ve takva üzerinde yardımlaşın; günah ve düşmanlık üzerinde değil.”(5/2) “ Zalimlerden başkasına düşmanlık yoktur.”(2/193) İman-kardeşliğine dayanan müminler topluluğu, gerektiğinde gayrimüslimlerle birlikte aynı siyasal örgütlenme içinde, adalet ve hakkaniyetle birlikte yaşayabilirler: “Allah sizi din hakkında sizinle savaşmayan ve sizi yurtlarınızdan çıkarmaya kalkışmayan kimselere iyilik etmekten ve onlara karşı adaletli davranmaktan men etmez.”(60/8) Hz. Muhammed’in Medine Ovası’nda (Cevf) Müslüman ve Yahudi kabilelerle birlikte oluşturduğu ilk siyasal toplum (Ümmet), kendilerine yapılabilecek saldırıya (düşmanlık) birlikte karşı koyacaklardır. Bu uygulama, bahsettiğimiz teorinin ilk pratiğidir..Yahudilerin anlaşmanın kurallarını ihlal etmesiyle bu toplum sözleşmesi daha sonra bozulmuştur. M. Hamidullah’ın dediği gibi: “Bu ümmet, diğer bütün insanlardan ayrı bir mahiyettedir. (Medine vesikası, madde 2) Ve bilhassa bir harp hali ortaya çıktığında kendisini meydana getiren bütün insan kümeleri (kabileler) haklarda eşitlik esasına bağlıdırlar.(madde 15/18/19)” (M. Hamidullah, İslam Peygamberi, çev. S. Tuğ. İstanbul 1980 cilt:1 s.207) Bu espiri, daha sonra bütün İslam imparatorluklarında nisbi olarak korunmuştur. İslam, her türlü insanlık durumunda hangi ilkelerle hareket edileceğinin bir toplamı ise; iktidar durumundaki ilke, adaletin ikame edilmesi; işgal, tecavüz ve saldırı durumunda ise, zulme karşı direniştir. İşte Kuran’da var olan “Cihad” ve “Kital” olayı, Mekkeli Müşriklerin Medine’deki Müslümanlara karşı yarattıkları “düşmanlık” ve “savaş hali”ne karşı Müslümanların direnişini ifade eder. Yoksa, normal durumlarda esas olan barıştır: “..karşılıklı anlaşma(sulh, barış) en iyi yoldur”(4/128)

Barış, adalet ve hakkaniyet, yaşamın esaslı değerleri olarak tavsiye edilmiş olmasına rağmen, Kur’an, son derece gerçekçi davranarak, insan-özellikle-oğlunun içgüdülerinin kontrolünde hemcinsine karşı saldırganlığa, hakkını tecavüz etmeye, gasp’a ve haddi aşmaya müheyya olduğunu da defaetle çeşitli şekillerde vurgulamaktadır. “İnsanların çoğu…” diye başlayan ifadeler, bütünüyle olumsuz (ahlaksız) sıfatlarla neticelenmektedir. Bu bağlamda, Kuran’da sık sık geçen “Sabır” kavramı, Kur’an lügatı yazarı R. İsfahani’nin tanımladığı gibi, genel olarak kişinin kendini aklın ve dinin sınırları içinde tutması ile birlikte; savaş durumunda cesaret (şecaat) anlamına gelir. (İsfahani, Müfredat. İstanbul 1986. 404) Dolayısıyla sabır, zorluk (meşakkat), zorlama, tehdit, baskı, tecavüz, aşağılama, hakaret durumlarında boyun eğme, katlanma, tahammül etme değil; tersine, başkaldırma, karşı koyma ve direniştir. Sabır, ancak aksiyon halindeki bir insanın erdemi olabilir; oturan, duran, ihmalkâr, korkak, çekingen insanın maruz kaldığı acıyı yudumlaması sabır değildir. Kur’an, tarihte vuku bulan zalimler ile mazlumlar arasındaki mücadelede peygamberlerin safının mazlumlardan yana olduğunu Tanrının, Hz. Musa’yı Firavun tarafından ezilen İbranileri kurtarması için görevlendirmesinde ortaya koyar: “Biz istiyorduk ki, ülkede zayıf ve güçsüz bırakılanlara destek çıkalım ve onları öncüler yapalım ve kendilerini ülkeye varis kılalım.”(28/5) Hz. Muhammed’in misyonuna ilişkin bir örneklik ise şöyledir: “Size ne oldu ki, Allah yolunda ve “Rabbimiz, bizi egemenleri zalim olan şu yerden (örneğin, Bosna, Grozni, Gazze ve zulme uğrayan her yer) kurtar; bize bir koruyucu veya yardımcı gönder.” diyen güçsüz erkek, kadın ve çocuklar uğrunda savaşmıyorsunuz?”(4/75)

Ancak, bütün dinlere tarih boyu musallat olan kötü bir kader vardır. Daha doğrusu bu kader, dinin kabahati değil; insanın trajedisidir. Bu talihsizlik, Ali Şeriati’nin “Dine Karşı Din” adlı kitabında gösterdiği gibi, iktidarların dini “afyon” olarak kullanıp iktidarlarını sürdürmeleridir. “Metafizik inançlar aracılığı ile, Tanrı ve tanrılara inanç, ahiret hayatına inanç, mukaddesata inanç, gaybi güçlere inanç aracılığı ile statükoyu meşru göstermek ve ona gerekçe hazırlamak bu şirk dinin amacıdır. Bu din, gerçek din adına şunu yapar: Halk olup bitenin, toplumsal durumun zorunlu olduğuna, bunun ilahi irade gereği olduğuna inanmalıdır. Bu yazgıdır, takdirdir.” (Şeriati, Dine Karşı Din, çev: H. Hatemi. İstanbul.1987. 34) Dolayısıyla dini “kimin” anladığı ve “ne için” yorumladığı, dinin “ne” olduğundan daha önemlidir. Kur’an’ın kendisi, dini bir Tevhid davası olduğu kadar, aynı zamanda ahlaki ve siyasal bir “adalet davası”nın doğuş sürecine eşlik ettiği gibi, bir “Direniş Teolojisi” de işgal durumlarında direniş eylemi sürecinden doğmalı. F. İshak’ın dediği gibi: “Dogma praxisi önceleyebilir; fakat özgürlük/kurtuluş sürecinde oluşan teolojiyi önceleyemez. Baskı altındaki toplumlar için teoloji, özgürlük praxisini takip eden refleksiyondan doğar. “Bizim yolumuzda mücadele edenlere (doğru)yollarımızı gösteririz.” (29/69) ayeti, bize teoloji “yapma”nın doğru yolunu gösterir. İslamdaki teolojik düşüncenin bütün formlarının tarihi ve başka teolojilerin tarihi de F. Hegel’in “Felsefe” hakkında söylediği şu sözü doğrulamaktadır: “O (felsefe), sadece gün batımında yükselir.” (F. Esack, Qur’an, Liberation and Pluralizm. Wsoy. 1997.85) Yani iş işten geçtikten sonra. Bugün ihtiyacımız olan şey, egemen iktidarlara yamanmış dogmatik teolojilerin(tuzu kuruların) ve dinsel kurumların ve söylemlerin arasındaki “Diyalog” değil; G.Afrika ve İsrail ırkçı rejimlerine, karşı ezilen Müslümanların ve Hıristiyanların, Güney Afrika ve Lübnanda ortaya koyduğu örnekliklerdeki gibi, Dünya Sosyal Konseyi örgütlenmelerinde olduğu gibi, dinler arası ve halklar arası “Dayanışma” ve “Direniş”tir. Diyalog çağrılarını, egemen sistemin bekçileri mevcut tahakkümlerini devam ettirmek için yapmaktadırlar. Bugün ihtiyacımız olan şey, sadece text’e (metne) dayanan dogmatik teolojiler değil; aynı zamanda kontekse dayanan dayanışma ve direniş teolojileri üretmektir. Kimin “mümin” kimin “kâfir” olduğunu, dolaysıyla kimin uhrevi-ebedi kurtuluşa erişeceği, kimin kaybedeceğini tayin etmek ve bilmek-Hırıstiyanlığın iddiasının aksine- bizim işimiz ve haddimiz değildir; bunu, Kur’an’ın yüzler kere tekrarladıği gibi: “…en iyi Allah bilir.” Kur’an’ın dinler üstü evrensel dini çağrısı şöyledir: “Herkesin yöneldiği(dini, teolojik, mezhebi) bir yön vardır; (o halde)siz, birbirinizle hayırlarda yarışın(dayanışın).”(2/148) Dünya halklarının bugün acilen ihtiyacını duyduğu şey, Küresel Kapitalizme, sömürüye karşı mazlumların ve mağdurların küresel bir dinler ve hatta dürüst dinsizler ile dayanışmasıdır. Çünkü mazlumun dini sorulmaz ve dünya küfürle devam eder; fakat, zulümle devam edemez; etmemeli.

Latin Amerika’da bazı Katolik Kiliselerinin Marksizm ile eklemlenerek yarattıkları “Kurtuluş Teolojisi”ni hariç tutarsak, günümüzde Hrıstiyanlığın gerçeklikten kopuk, işlevsiz, kitlelerin zihin açıklığını kapatmakta kullanılan, insanların batıl itikad ihtiyacını karşılayan, ahlaki duyarlılıklarını iğdiş eden bir tür iyi duygular özeti olduğu ortadadır. İslam ise, bir taraftan Ortadoğu’da Arap-otoriter yönetimleri tarafından iktidarlarını korumak için bir enstürman(afyon) olarak kullanılmaya çalışılırken; diğer taraftan da, ABD’nin İslam dünyası üzerine tasallutundan, sarkıntılığından sonra, Müslüman halklarda yeniden kimlik kurucu bir dinamiğe ve direnişi tutuşturan bir ateşe dönüştü. ABD ve Avrupa bu direnişi Siyasal İslam, Fundamentalizm ve Terörizm olarak yaftalamaktadır. Bu hareketin terörle ilişkisi ve teolojisi bazı yönlerden –bana göre-problemli olmasına rağmen, totalinde emperyalizme ve Siyonizme karşı bir direniş ve başkaldırıdır. Iraktaki haliyle dinsel bağnazlık ve fanatizmden kaynaklanan terörü hariç tutarak, ABD ve İsrail’in iptidaen şiddete başvurmasını ‘savaş’ veya ‘operasyon’ kavramlarıyla atlayarak, buna tepki olarak ortaya çıkan intihar saldırılarını “terör” olarak nitelemek ne kadar tutarlıdır?

Türkiye’ye gelecek olursak, Uzun bir süreden beri Amerika ve İsrail Siyonizmi ile “stratejik” işbirliğine boğazına kadar gömülmüş olması, Göthe’nin ünlü tiyatro oyununda olduğu gibi, özü (halkı) itibariyle dürüst olan birinin (Doktor Faust) içgüdülerine uyarak, çıkar saiki ile Mefisto ile koalisyonunu andırıyor. Arap rejimlerinin petrolü ABD şirketlerine peşkeş çekerek ayakta kalmalarına benzer şekilde, Türkiye de, topraklarını ABD ve İsrail’in askeri amaçlarına kiralayarak para kazanıyor. Altarnatifi, ekonomik anlamda kayıp olsa bile, bu yolla para kazanmanın (sofistike bir dille ‘Politika yürütmenin’), karın doyurmanın ahlakiliğini sizin vicdanınıza bırakıyorum. Ne var ki, Politika, çağımızda Hobbes’un “İnsan insanın kurdudur.” anlayışına dayandığı için, ahlaktan, hakkaniyetten ve adaletten bahsetmek artık naiflik, zayıflık ve hayalcilik olarak algılanıyor. Bu arada “Kalplerinde hastalık bulunduğundan dolayı “Başımıza bir felaket gelmesinden korkuyoruz.” diyerek zalimlerin yanına koşuştuğunu gördüğümüz” (5/52) bir sürü işbirlikçi aydın, din adamı, siyasetci ve diplomatın, Kur’an’ın adalet ve direniş davasından iktibaslar yapmayı veya örneklikler göstermeyi “mehcur (terk edilmiş)” bırakarak(25/30), Ortaçağ’da Anadolu’nun iç barış ihtiyacından doğmuş olan hoşgörü guruları olan Mevlana ve Yunus Emre’nin şiirlerinden ABD’nin politik hedeflerine hizmet edecek bir “Ilımlı İslam” veya “Hoşgörü Dini” icat etmeye çalışıyorlar.


Uzaklık ve mesafe pathos’unun yok olduğu bu insanlar, dağ ile vadi, kurt ile kuzu, adalet ile zulüm, onur ile onursuzluk arasındaki uçurumu gözlerimizin içine bakarak yok etmeye çalışıyorlar. Kimi, ne zaman ve hangi gerekçeyle “hoş” görmemiz gerektiğini atlayarak. Oysa İslam dünyasının epeyce bir bölümünün işgal altında olduğu, her türlü işkence, zulüm, tecavüz ve baskıya maruz kaldığı bugünlerde, zalimlere karşı yükseltilmesi gereken değer “hoşgörü” değil; tersine hor-görü, öfke, gad(z)ap ...vs dir. Tabii ki hedefini, zamanını, muhattabını doğru koyarak: “Kahrolsun insanları çukurlara doldurup katledenler.” (85/4), “Kahrolsun Ebu Leheb..”(111/1), “(Fiili düşmanlarınız olan) Müşrikler pisliktir (necis); bu yıldan sora Mescid-i Haram’a yaklaşmasınlar.” (9/28), “Allah’ın lanet ettiği, kızdığı, kendilerini maymun ve domuz yerine koyduğu, tağuta (güce) tapınanlardan daha kötü kim olabilir…”(5/60) örneklerinde olduğu gibi…

 

 


         -        

 


Bu Yazı 13519 defa okunmuştur
 

 Bu haber için toplam 187 yorum yapılmıştır...

Oğuzhan Özdemir 09-06-2009, 20:31:30
İlhami Güler hocamdan ve sayın editörümüzden Allah razı olsun. Bu yazı içimde biriktirdiklerimle tamamen örtüşüyor, bu benim an-lamam ile sınırlı ve kısmi olsa da, hislerimi böyle ifade ediyorum. İslâmcılardan oldukça bunaldım, diyanetin,diyanet işlerinin, cemaatlerin rezillikleri neredeyse müslüman sıfatını onlarla paylaşmaktan dolayı beni utandırıyor. benim tanıdığım ateistler var, solcuklar var, dünyaya gelip mücadele ile ömrünü geçiren, ateist, hıristiyan,hatta museviler var. insan olmadan nasıl müslüman olunabiliyor. her şeye eyvallah diyerek insan nasıl olunacak? dürüst olan her insana gönlüm açık benim. kaypak, korkak, servet budalası, hayat budalası her müslümana, hacı, hocaya gönlümde zerre değer yok. yazıyı okuyunca gözüm yaşardı, keşke İlhami hocam yanında olsaydı da sarılıp bir ağlayıverseydim. Bu Ali Şeriati,Ebu Hanife, sebat ve sabrın timsali, boyun eğmeyen Hz.Ali, Allah'ın elçisi Muhammed Mustafa(s.a.v) gibilere sarılmak gibi bir şey. sarılıp ya ilhami, ya Hanife, ya Ali, ya Muhammed... bizi sömürüyorlar, katlediyorlar, ruhumuzu mahvediyorlar, bize yaşama hakkını çok görüyorlar, biz süklüm püklümüz, nereye gitsem sorun çıkarıyorlar, her yerde zulüm, açlık, sefalet, garibalık, yetimlik, öksüzlük var diye sarılıp hüngür hüngür ağlayasım var. bir şeyler yapmak gerekiyor ama ne... filistindeki insanlar herhalde böyle intihar bombacısı oluyorlar. biz bu lüks içinde böyle daralırken, onlar o tarif edemediğim acılar içinde başka ne yapabilirler.Allah'ım ne yapmalı!
 
şeriati nurettin meriç 10-06-2009, 19:45:00
gerçekten muhteşem bir yazı. daha önce bir arkadaş mail ile göndermişti okumuştum. fevkalade.. umutla ve sürekli devrimsel mücadele ile ...
 
veysel veli 11-06-2009, 15:59:05
Afferin İlhami kardeşim sana..
Ama söyler misin bana?..
Ünvansız yazsan..Ünvansız konuşsan ..
Daha çok yakışmazmı sana?....
 
yusuf mutlu 22-06-2009, 10:48:34
Hoş görü ve sevgi adı altında müslümanalrın boynuna zincir takanların çoğunun zaten kime hizmet ettikleri belli.Rabbim müminlerin basiretini artırsın.Yazınız için çok teşekür ederim hocam.çalışmlarınızı devamını bekleriz.
 
 

BU KATEGORİDEKİ DİĞER ESERLER

Mehmet Akif ve Düşündürdükleri / Şuayip MEKEÇ
Sol ve Liberal Muhayyile / Ali BULAÇ
Cüzzamlıyı İyileştirdiyse Zalimliğine Anlayış mı Göstermeliyiz? / Fikritakip
“Öncü Şahsiyetler: Seyyid Kutub ve Ali Şeriati” / [Seminer]
Kendi Semasında Tek Yıldız: Nurettin Topçu Ve Müslüman Anadolu Sosyalizmi / Ümit AKTAŞ
Bilgiden Neo-Nihilizme..: Müslüman Nihilistler / Turan KIŞLAKÇI
Gazali, İbn-i Rüşd’ü Döver mi? / T.Suat DEMRE
Dikkat! Kitap! / Heinrich BÖLL
Suruş ve Sarsılan Kalplerin Tanrısı…/ Meliha ÇELİK
Şeriati Suriye'yi Nasıl Okurdu?/ Cihan AKTAŞ
‘Ehl-i kitâp’ kimdir? / R. İhsan ELİAÇIK
Cahili Tüketim Kültürünü Aşmak Mümkün mü? – 1 / Hamza TÜRKMEN
AK PARTİ Eleştirisi / Ali BULAÇ
Din Modern Zamanlarda Nereye Gidiyor? / Dr.Abdülkerim SURUŞ
Sol İslam, İslam`ın Solu, İslam Düşüncesinde Sol / Kenan ÇAMURCU
Entelektüel, Aydın ve Din / Dr.Aliye ÇINAR
İnsanlık Suçu: Biz Filistinliler, Hakkımızı Helal Etmeyeceğiz / Hayrettin KARAMAN
Bir Seçim Yapın Arkadaşlar/ Ali SALDIRAN
Bayan Humeyni ile Bayan Şeriati... / Sibel ERASLAN
Profesör olmak; Ebu-Zer'in Kişiliğini Manupüle Etme Hakkını Verir Mi? / Muhammed CAN
Surûş, Şimdi de Şeriatî İçin İlginç Şeyler Söylüyor! / Selahaddin Eş ÇAKIRGİL
MUSEVİ NE DİYOR?/ Mir Huseyn MUSEVİ
Özgürlük şairi İkbal, İstanbul'da anılıyor
Evrim Kuramı ne anlatıyor? -2- / Bülent Şahin ERDEĞER
"İslâm Sosyalizmi"nin Serâncâmı/ Bülent Şahin ERDEĞER
Efgani ve Abduh Vehhabi Miydi? / Mehmed Akif ERSOY
“Evrim Kuramı”na Gerçekçi bir Bakış-1/ Bülent Şahin ERDEĞER
Cihan Aktaş Yakın Yabancı İran'ı anlattı/ Asım ÖZ
"İslam ve Sınıfsal Yapı" Türkçe'ye kazandırıldı
Güneye Göç Mevsimi / Stefan WEIDNER Sudanlı Kült Yazar Tayyip Salih'in Ardından…
İslam Dünyasına Evrensel Reçete: Musa Carullah / Yusuf TOSUN
Beykoz’da “Ali Şeriati” Konuşuldu
İnsanlığın Kısa Tarihi: BÜYÜK RESİM
Zehra Hanım'ın Işığını Kapatan Jip / Yıldız RAMAZANOĞLU
Mülkiyet ve İktisadi Kullanımı Üzerine/ Murat AYDOĞDU
Kapitalizmin Efendilerine Karşı Anti-Kapitalist İman! / Bülent Şahin ERDEĞER
Küresel Kibir Çetesi ve Ahlak Devrimi / Bülent Şahin ERDEĞER
İran'ın Yeşil Rasyonalizmi/ Ali BULAÇ
İranlı Göstericiler COŞKULU VE TEMKİNLİ/ Cihan AKTAŞ
İran'da Kim Ne İstiyor? / Bülent Şahin ERDEĞER
İbrahim Yürüyüşü / Ebuzer SAİD
Sanayi Toplumu ve Geleceği- Unabomber'ın Manifestosu/ Teodor KACZINSKY
“Zere, Zora ve Tezvire” (Altına, Güce ve Hileye) Karşı... / Mîr Huseyn MÛSEVÎ
Hamaney Şeriati’yi Savundu / Bülent Şahin ERDEĞER
İmam Öldü; Yaşasın Konformizm! / Mansur YILMAZ
Sağcılık, Solculuk… / M. Kürşad ATALAR
"İslami Mücadelede Öncü Şahsiyetler"
Muhammed Mustafa ve Kur’an Yerine Mevlânâ Ve Mesnevî - Egemenlerin “Problemsiz (Light) İslâm” Projesi- / İlhami GÜLER
Çölde Bir Yalnız Âdem / Rasim ÖZDENÖREN
Bilge Adam Dergisi ve İslam Bilim Hediyesi
Yeni sınıfın ideolojisi: Kariyerizm ve Konformizm / R. İhsan ELİAÇIK
Bizden Korkanlar Sizi Seviyor / İsmet ÖZEL
Dua / Dr.Mustafa ÇAMRAN
Evrensel Bir Müslüman: Cemaleddin AFGANİ [KRONOLOJİK HAYAT HİKAYESİ]
Yeni Bir Zamanı Başlatmak / Atasoy MÜFTÜOĞLU
Cemaleddin Efgani / Mehmed Akif ERSOY
Anlaşılmamış Devrim / Charlotte WIEDEMANN
Ebû-Zerr el-Ğıfârî [v. 32/652] / Prof.Dr.Hayrettin KARAMAN
Sürekli Devrim: "Direniş Teolojisi"/ Prof.Dr. İlhami GÜLER
"Din Mafyası" Şeriati'ye Saldırmaya Devam Ediyor/ Bülent Şahin ERDEĞER
İnsan Üzerine / Ali K.
ANTİEMPERYALİST BAŞBAKAN: MUSADDIK/ Altan ALGAN
Cahili Tüketim Kültürünü Aşmak Mümkün mü? – 2 / Hamza TÜRKMEN
Kur'an'ı Nasıl Okumalıyız? / Aliya İZZETBEGOVİÇ
İbn-i Rüşt'ün İzinde / Loay MUDHOON ‘Reformcu İslam Düşünürü Muhammed ŞAHRUR'
İslâmî Cemaatin Kurucu Öğesi Olarak İslami Şahsiyet / Rıdvan KAYA
Röportaj: R. İhsan ELİAÇIK :İslam'ın Politik Duruşu Sol / Müjgan HALİS
Ne Okumalı? -Dört Aşamalı Alternatif Bir Okuma Programı- / Ali BULAÇ
Musa Carullah Bigiyef’in Sünnet Konusundaki Görüşleri / Mustafa AKMAN
Gençlere Tavsiyeler / Ercüment ÖZKAN
Afganistanlısı Antipatik de Bizim "Cübbeli" Taliban Neden Sevimli? / Serdar ÖZMEN
Kendi İçimizdeki 'İkna Odaları' / İdris ÖZYOL
Fatıma, Fatıma‘dır / Emine K. ARSLANER
"Ali Şiası Safevi Şiası" Kitabının Yeni Baskısı Yapıldı
Kim Müslüman Aydın Değildir? / Abdulkerim SURUŞ
Yeşil Rasyonalizm, Sol İslam, Adalet Devleti: Zihnimiz Yeni Siyasi Kavramlara Hazır mı? / Kenan ÇAMURCU
Bir Mücahidin Kaleminden Fikir-Put Savaşı / M. Numan AŞKAROĞLU
Toparlanın, Gidiyoruz! / İsmet ÖZEL
Ebuzer: Issız Çölde Yalnız Mezar / İhsan ELİAÇIK
Sağcı Bir Şiire Doğru [mu?] / Enes MALİKOĞLU
El-Ğarra Hutbesi / İmam ALİ
Ebu'l Ala Mevdudi Türkiye'de Anılıyor / Sempozyum
GAZZE RİSALESİ / Cahit KOYTAK
Yoksulluğu Görme(me)k ve Bir İntiharın Düşündürdükleri / Serdar Bülent YILMAZ
 
 
 
 

 

nike huarache Scarpe Abbigliamento Asics nike blazer michael kors Adidas Scarpe Ray ban nike flyknit longchamp scarpe converse nike free air jordan scarpe da calcio nike cortez Cinture air max new balance Scarpe nike roshe louis vuitton Ray ban adidas oakley converse Scarpe Adidas scarpe Nike Adidas superstar air max
new balance nike air max adidas nike roshe michael kors air max nike free nike blazer new balance oakley converse Scarpe Adidas nike huarache Scarpe Ray ban scarpe converse Adidas Scarpe Abbigliamento Asics Scarpe air jordan scarpe da calcio nike free nike cortez nike flyknit

www.aliseriati.com         www.aliseriati.net        www.aliseriati.org

NETWOR YAZILIM